Etiket: mahkeme

İyi Ceza Avukatı ve Ağır Ceza Avukatı

İyi Ceza Avukatı Nasıl Seçilir?

Ceza davaları, kişinin özgürlüğü ve güvenliği gibi önemli değerleri ilgilendiren davalardır. Bu nedenle, ceza davasında savunma avukatı seçimi oldukça önemlidir. İyi bir ceza avukatı, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde koruyacak ve en az cezayı almasını sağlayacaktır.

İyi Bir Ceza Avukatının Özellikleri

İyi bir ceza avukatının sahip olması gereken bazı özellikler şunlardır:

  • Mesleki bilgi ve deneyim: İyi bir ceza avukatı, ceza hukuku alanındaki güncel mevzuatı ve uygulamaları iyi bilmelidir. Ayrıca, ceza yargılaması sürecini ve bu süreçteki hukuki haklarını iyi anlamalıdır.
  • Hukuki yetenek: İyi bir ceza avukatı, hukuki konulardaki yeteneğini ve becerisini göstermelidir. Bu, müvekkilinin haklarını savunurken etkili bir şekilde kullanabileceği anlamına gelir.
  • İletişim becerileri: İyi bir ceza avukatı, müvekkili ile etkili bir şekilde iletişim kurabilmeli ve onu bilgilendirebilmelidir. Ayrıca, mahkemede ve adli makamlarda etkili bir şekilde konuşabilmeli ve müvekkilini savunabilmelidir.
  • İnsan ilişkileri becerileri: İyi bir ceza avukatı, müvekkili ile ve diğer taraflarla iyi ilişkiler kurabilmeli ve bu ilişkileri sürdürebilmelidir. Bu, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde korumak için gereklidir.

İyi Bir Ceza Avukatı Nasıl Bulunur?

İyi bir ceza avukatı bulmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  • Tanıdıklarından tavsiye alın: Tanıdıklarınızdan, iyi bir ceza avukatı tanıyor musunuz diye sorun. Bu şekilde, güvendiğiniz kişilerin tavsiyelerine göre hareket edebilirsiniz.
  • İnternette araştırma yapın: İnternette, iyi bir ceza avukatı bulmak için birçok kaynak bulabilirsiniz. Avukatlık bürolarının web sitelerini inceleyebilir, yorumları okuyabilir ve avukatların özgeçmişlerini inceleyebilirsiniz.
  • Barodan bilgi alın: Baroya başvurarak, ceza davalarında uzmanlaşmış avukatları öğrenebilirsiniz.

Ceza Avukatı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ceza avukatı seçerken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:

  • Avukatlığın temel ilkelerini benimsemesi: Avukatlık, tarafsızlık, bağımsızlık ve dürüstlük gibi temel ilkelere dayanan bir meslektir. İyi bir ceza avukatı, bu ilkeleri benimsemelidir.
  • Müvekkiliyle empati kurabilmesi: İyi bir ceza avukatı, müvekkilinin durumunu anlayabilmeli ve empati kurabilmelidir. Bu, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde korumak için gereklidir.
  • Müvekkiline dürüst ve şeffaf olması: İyi bir ceza avukatı, müvekkiline dürüst ve şeffaf olmalıdır. Bu, müvekkilin güvenini kazanmak ve onu bilgilendirmek için gereklidir.

Ceza Avukatı ile İlk Görüşme

Ceza avukatı ile ilk görüşmede aşağıdaki konuları konuşmanız önemlidir:

  • Dava konusu: Avukat ile dava konusunu ayrıntılı olarak konuşun.
  • Dava süreci: Avukattan dava sürecini ve müvekkilin haklarını anlatmasını isteyin.
  • Avukatlık ücreti: Avukatlık ücretini ve ödeme koşullarını konuşun.

Ceza Avukatı ile Çalışmak

Ceza avukatı ile çalışmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  • Avukatla aranızdaki iletişimi açık tutun: Avukat ile aranızdaki iletişimi açık tutun ve onunla düzenli olarak görüşün.
  • Avukatın talimatlarına uyun: Avukatın talimatlarına uyun ve onun yönlendirmelerini takip edin.
  • Avukatla güven ilişkisi kurun: Avukatla güven ilişkisi kurun ve ona güvenin.

Ceza davasında savunma avukatı seçimi, oldukça önemli bir karardır. İyi bir ceza avukatı, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde koruyacak ve en az cezayı almasını sağlayacaktır. Bu nedenle, ceza avukatı seçerken dikkatli olmalı ve yukarıdaki hususları göz önünde bulundurmalısınız.

BASIN SUÇLARININ ÇEŞİTLERİ

Basın Suçlarının Çeşitleri

Basın Kanunu’ndaki düzenlemelerden hareketle basın suçu olarak adlandırılabilecek suçları; “basılmış eserin içeriğine ilişkin suçlar” ve “basın düzenine karşı suçlar” başlıkları altında inceleyebiliriz.

1.Basılmış Eserin İçeriğine İlişkin Suçlar

Basılmış eserin içeriğine ilişkin suçların oluşması için, basılmış eserin varlığı zorunlu unsurdur. Basın Kanunu’nun 2. maddesinde “basılmış eser”: “Yayımlanmak üzere her türlü basım araçları ile basılan veya diğer araçlarla çoğaltılan yazı, resim ve benzeri eserler ile haber ajansı yayınlarını ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Kanun’daki bu tanımdan hareketle doktrinde, basılmış eserin mevcudiyeti için; objektif koşullar olarak, eserin düşünsel içeriği ile maddi varlığının bulunması ve sübjektif koşul olarak, eserin yayımlanmak üzere çoğaltılması gerektiği kabul edilmektedir. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun “Cezai sorumluluk” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Basılmış eserler yoluyla işlenen suç yayım anında oluşur.” ifadesi nedeniyle, basın hukukunda ceza sorumluluğuna ilişkin düzenlemeleri değerlendirmeye geçmeden önce, basılmış eserler yoluyla işlenen suçları ve bu suçlara özgü unsurları incelememiz gerekir. Basılmış eserin içeriğine ilişkin olarak işlenebilecek suçlar; dar anlamda basın suçları ile basın yoluyla işlenen suçlar şeklinde bir tasnife tabi tutulabilir.

1.1.Dar Anlamda Basın Suçları

Dar anlamda basın suçları, ceza kanunlarında yer alan genel suçların dışında kalan, başka bir araçla işlendiğinde cezalandırılmayan, yalnızca basılmış eserle işlenebilen suçlardır. “Sırf basın suçu” olarak da  adlandırılan bu suçların özelliği; sadece basının araç olarak kabul edilmesi ve başka bir şekilde gerçekleşecek aleniyetin bu suçların oluşumu bakımından yeterli olmamasıdır. Dar anlamda basılmış eserin içeriğine ilişkin suçlardan ilki Basın Kanunu’nun “Cinsel saldırı, cinayet ve intihara özendirme” başlıklı 20. maddesidir. Bu maddede; cinsel saldırı, cinayet ve intihar olayları hakkında, haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikte olan yazı ve resim yayımlayanların adli para cezasıyla cezalandırılacağı, bu cezanın bölgesel süreli yayınlarda ve yaygın süreli yayınlarda belirli bir sınırın altında olamayacağı düzenlenmiştir. Bu başlık altında inceleyeceğimiz diğer suç tipi ise Basın Kanunu’nun “Kimliğin açıklanmaması” başlıklı 21. maddesidir. Zikredilen maddede; süreli yayınlarda yer alan, Türk Medeni Kanunu’na göre evlenmeleri yasaklanmış olan kimseler arasındaki cinsel ilişkiyle ilgili haberlerde bu kişilerin, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara ilişkin haberlerde mağdurların ve tüm suçlar açısından onsekiz yaşından küçük olan suç faili veya mağdurlarının kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapanların adli para cezası ile cezalandırılacağı, bu cezanın bölgesel süreli yayınlarda ve yaygın süreli yayınlarda belirli bir sınırın altında olamayacağı düzenlenmiştir.

1.2.Basın Yoluyla İşlenen Suçlar Basın yoluyla işlenen suçlar;

Başka herhangi bir yolla, her türlü araçla işlenmesi imkânı bulunan suçların, basılmış eserin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi anlamına gelir. Bu suçlarda söz konusu olan basılmış eserin fiziki varlığının araç olarak kullanılması değil, basılmış eserin düşünsel içeriğinin araç olarak kullanılması suretiyle suçun işlenmesidir. Bahse konu suçlar genellikle ceza kanunlarında yer alan suç tiplerinde fiilin basın yoluyla işlenmesinin nitelikli hal olarak düzenlendiği suçlardır.

Türk Ceza Kanunu’nun 218. maddesinde yer alan, bu Kanun’un 213 ilâ 217. maddeleri arasında düzenlenen suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek cezanın yarı oranına kadar artırılması yönündeki düzenleme; Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde yer alan, örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapma suçunun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek cezanın yarı oranında artırılması yönündeki düzenleme; Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesinde yer alan “Halkı askerlikten soğutma” suçunun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde cezanın yarı oranında artırılma yönündeki düzenleme, basın yoluyla işlenen suçlara örnek olarak gösterilebilir

2.Basın Düzenine Karşı Suçlar

Basın Kanunu’nda, basılmış eserin içeriği ile ilgili olmayan, Kanun’un basın faaliyetinin yürütülmesi konusunda koyduğu kurallara ve yüklediği yükümlülüklere aykırı davranışlardan kaynaklanan, basının idari düzeninin sağlanması maksadına hizmet eden, çoğunlukla yayına bağlı olmaksızın gerçekleşen suçlar da yer almaktadır. Basının yayın öncesi, yayın sırasındaki ve yayından sonraki düzeninin korunması ile ilgili olan bu suçlar; “basın düzenine karşı suçlar” olarak adlandırılmaktadır. Örneğin; Basın Kanunu’na göre, beyanname vermeden süreli yayın faaliyetine başlama, gerçeğe aykırı beyanname verme ve Kanun’un aradığı şartları taşımayanların süreli yayın çıkarmaları, basının yayın öncesi düzenine karşı suçlardır. Basılmış eserin basıldığı yer ve tarih, basımcının ve varsa yayımcının adları, varsa ticarî unvanları ve işyeri adresleri gibi bilgileri içermesi yükümlülüğüne uyulmaması yayın sırasındaki düzene, basımcının, bastığı her türlü yayının imzalı iki nüshasını, dağıtım veya yayımın yapıldığı gün, mahallin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etmemesi de yayın sonrası düzene karşı suçlardır.

Basın ve Medya Hukuku alanı üstünde uzmanlaşılması gereken bir alan olup bu konuda ofisimiz gerek gerçek gerek de tüzel kişi müvekkillerine hizmet vermektedir.

Av. Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı Şişli İstanbul